ÇOCUKLARDA ŞEKER HASTALIĞI (DİYABETES MELLİTUS)
Vücudun sağlıklı gelişimi ve işleyişi için ihtiyaç duyduğu yapı taşları ve enerji, yediğimiz besinlerdeki yağ, protein ve karbonhidratlardan elde edilir. Enerjinin büyük bölümü karbonhidrat yani şekerden elde edilir. Kandaki şekerin enerjiye dönüşmesi için hücre içine girmesi ve hücre tarafından kullanılabilmesi gerekir. Bunun için ise, pankreastan salgılanan “insülin” hormonuna gereksinim vardır.
Pankreas, karın içine midenin arkasında yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında görevli, önemli hormonlar üretir. Bunların başında insülin gelir. İnsülin, pankreasın beta hücreleri tarafından salgılanır ve vücutta enerji dengesini kontrol eden en önemli hormondur. Görevi kanın içindeki şekerin hücre içine girmesini sağlamaktır. Pankreasın ürettiği insülin hormonu dolaşıma geçerek kandaki şekerin hücre içine girişini sağlar. Bu sayede kanda şeker birikimi olmadan hücrelerin bu şekeri kullanmasını sağlar ve şeker dengesi korunur. Pankreas yeterli insülin üretemediği zaman veya hücrelerde insülin direnci olduğu zaman şeker hücre içine girerek, enerjiye dönüşemez. Bu durumda, şeker kanda yükselmeye başlar, hiperglisemi ve diyabet gelişir.
Çocuklarda Şeker Hastalığı Nedenleri Nedir?
Diyabet hastalığının bir çok tipi vardır ancak temel olarak 2 tipe ayrılır.
Tip I diyabet: pankreas hasarına bağlı olarak vücut insülin üretemez ve vücutta insülin yoktur.
Tip II diyabet: vücudun insüline cevap veremediği veya insülin karşı dirençli olduğu ilerleyici bir durumdur. Kanda insülin hormonu bulunmasına rağmen, kan şekeri seviyeleri artar.
Çocukluk çağı diyabetinin %85-95’i Tip 1 diyabettir.
Tip 1 diyabetin tek ve kesin bir nedeni yoktur. Tip 1 diyabette; genetik yatkınlık, otoimmün mekanizmalar ve çevresel faktörler (viral enfeksiyonlar, stres gibi) etkilidir.
Sıklıkla ergenliğin başladığı dönemde (genellikle kızlarda 8-12, erkeklerde 9-14 yaşlarında) ortaya çıkar. Ülkemizde çocuklarda şeker hastalığı başlangıç yaşı ortalama 8 yaş olarak bildirilmektedir.
Şeker Hastalığının Erken Tanısı ve Tedavisi Önemlidir.
Şeker hastalığının tedavisi geciktiğinde veya düzenli tedavi edilmediğinde ilerleyen zamanlarda (10-20 yıl arasında) göz hastalıklarına, körlüğe, kalp-damar hastalıklarına, sinir hastalıklarına ve böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Prediyabet (gizli şeker) olarak bilinen durum, şeker düzeylerinin normalden yüksek olduğu, ancak diyabet tanısı alacak kadar yüksek olmadığı bir durumdur. Prediyabet, kontrol altına alındığında Tip I veya Tip II diyabetin başlamasını geciktirebilir.
Şeker Hastalığının Başlangıç Belirtileri Nedir?
- Çok su içme
- Sık sık idrara çıkma
- Ağız kuruluğu
- Uykuda idrar kaçırma
- Sürekli açlık hissi
- Aşırı yemek yeme isteği
- Kilo alamama veya kilo kaybı
- Halsizlik, yorgunluk
- Sinirlilik hali ve depresyon
En önemli bulgu, çok idrar yapmak ve ona bağlı olarak çok su içmek. Genellikle aileler bu çok sık idrara çıkma ve çok su içmeyi önemsemiyor veya fark edemeyebiliyorlar. O yüzden şunu vurgulamamız gerekiyor; eğer bir çocuğun idrar yapma alışkanlığında bir değişiklik olursa; örneğin gece hiç altına kaçırmayan bir çocuk birden altına kaçırmaya başlarsa ya da gece sık sık idrara çıkarsa bu bir gösterge olabilir. Ya da her gün okula küçük bir şişe su götüren çocuk, daha büyük şişelerle su götürmeye başlıyorsa bu önemli bir uyarıcıdır.
Çocukluk çağı diyabetinin önemli bulgulardan biri de kilo kaybı. Tip 1 Diyabet, insülin yetersizliğine bağlı bir diyabet. Organizmada yağların depolanmasını sağlayan insülin hormonu olmadığı zaman, yavaş yavaş yağ dokusu ve kas dokusu eriyor; çocuk zayıflıyor. Örneğin çocuk bazen 3-4 haftada 8-10 kilo kaybedebilirler. Bunun dışında okul performansında azalma, bitkinlik, halsizlik görme keskinliğinde azalma gibi bulgular da diyabetin önemli bulguları arasında.
Şeker Koması (Diyabet Ketoasidozu – DKA)
Eğer hastalık erken dönemde tanılanmazsa şeker koması (diyabet ketoasidozu – DKA) gelişir.
Şeker Koması (Diyabet Ketoasidozu – DKA) belirtileri;
Belirtiler çok ani başlar.
- iştahsızlık,
- bulantı ve kusma,
- karın ağrısı,
- ağızda ekşi elma kokusu,
- Bilinç bulanıklığı
- derin soluk alıp-verme,
- hava açlığı.
Şeker koması (diyabet ketoasidozu – DKA) çok ciddi bir durumdur, hiç vakit kaybetmeden müdahale edilmelidir. Zamanında müdahale edilmezse derin koma, ölüm görülür.
Malesef çocukluklarda şeker hastalığı, çoğunlukla şeker koması (diyabet ketoasidozu – DKA) ile tanı alır. Şeker koması (diyabet ketoasidozu – DKA) olmadan erken tanı için şeker hastalığının başlangıç belirtileri açısından dikkatli olunmalı, herhangibir şikayet olmasa da çocuklukların düzenli sağlık takibi yapılmalıdır.
Şeker Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?
Çocuklarda normal kan şekeri değerleri en az 8 saatlik açlık sonrası 70-110 mg/dL arasında,toklukta (yemekten 2 saat sonra) 140 mg/dl altında olmalıdır.
Tanı kriterleri;
- 8 saatlik açlık sonrası ölçülen kan şekerinin 126’nın üzerinde olması
- Herhangibir zamanda ölçülen kan şekerinin 200’ün üzerinde olması
- Yemekten 2 saat sonra ölçülen kan şekerinin 200’ün üzerinde olması
- Son 3 aylık kan şekerini gösteren HbA1c’ nin %6,5’dan yüksek olması
bu dördünden herhangibirinin olması şeker hastalığı tanısı koymak için yeterlidir.
Çocuklara Şeker Yükleme Testi ( OGTT) Yapılması Riskli midir?
Açlık kan şekeri 110-125 arasında veya tokluk kan şekeri 140-200 arasında ise şeker hastalığı tanısı için şeker yükleme testi ( OGTT) yapmak gerekir.
Çocuklara şeker yükleme testi yapılmasının kesinlikle bir zararı yoktur. Şeker yükleme testinin zararıyla ilgili ülkemizdeki tartışmaların bilimsel bir tarafı bulunmamaktadır. Şimdiye kadar milyonlarca kez şeker yükleme testi yapılmış ve hiçbir yan etki görülmemiştir.
Şeker yükleme testi ( OGTT) ile 2. saatte bakılan kan şekeri 200 üzerinde ise şeker hastalığı tanısı konulur.
Şeker yükleme testi ( OGTT) ile 2. saatte bakılan kan şekeri 140-200 arasında gelirse, bozulmuş glukoz toleransı vardır, bu durum gizli şeker (prediyabet) olarak değerlendirilir ve yakın takip edilmelidir.
Çocuklarda Şeker Hastalığının Tedavisi
Tip 1 diyabet iyileştirilemeyen ancak tedavi edilebilen bir problemdir. Otoimmün iltihapla zedelenen pankreas beta hücrelerini tekrar insülin yapar hale getirmek şimdiye kadar mümkün olmamış, denenen çeşitli ilaçlardan da olumlu sonuç alınamamıştır. Buna karşın Tip 1 diyabetlilere dışarıdan insülin vererek yani eksik olan insülin hormonunu yerine koyarak sağlıklı bir ömür sürmelerini sağlamak mümkündür.
Çocuk şeker hastalarının tedavi planlaması ve takibi çocuk endokrin uzmanları tarafından yapılmalıdır. Insülin tedavisinin yanında beslenme alışkanlıklarına ve yaşam şekline dikkat edilmelidir.
Diyabetli çocuklar ömür boyu insülin kullanmak zorunda mı?
Diyabetli çocuklar, şu andaki bilgilere göre hayat boyu insülin kullanmak zorundadır. Pankreas beta hücrelerini eski haline döndürmek imkansız olduğu için, insülin hayati bir ihtiyaçtır ve yaşam boyu kullanılması gerekmektedir.
Çocuklarda, insülin bağımlılık yapar mı?
İnsülinin çocuklarda bağımlılık yapması diye bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Tip 1 diyabetlilere insülin eksik olduğu için verilmektedir. Dolayısıyla insüline olan ihtiyaç, bağımlılık terimiyle ifade edilemez. Tip 1 diyabetlilerde insülin tedavisi aslında bir yerine koyma tedavisidir. Dolayısıyla insülin hayati bir gereksinimi karşılamak için verilmektedir.
SAĞLIKLI VE MUTLU GÜNLER.
UZ. DR. DÜNDAR YAYKIRAN
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
https://www.instagram.com/uz.dr.dundaryaykiran/
Facebook.com/ Uz. Dr. Dündar YAYKIRAN
YouTube.com/ Uz. Dr. Dündar YAYKIRAN
Twitter.com/Uz. Dr. Dündar YAYKIRAN